BAŞBAKAN, BÜTÇE KONUŞMASINDA “YALAN RÜZGARI” ESTİRDİ
ANKARA – CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, “Başbakan’ın bütçe konuşması TBMM’de adeta bir yalan rüzgarı estirdi. Bir Başbakan, Bütçe müzakereleri gibi ciddi bir yasama faaliyetinde Meclise ve millete doğru bilgileri vermek zorundadır” dedi.
Yazılı bir açıklamayla Başbakan Davutoğlu’nun 2015 Merkezi Yönetim Bütçe Konuşmasındaki yanlışları değerlendiren Öztrak şu tespitlerde bulundu:
Adına demokrasi denen ve milli iradeye saygı duyulan rejimlerde, Başbakanlar Yasama organına doğru bilgileri vermek zorundadır. Başbakan Davutoğlu, 2015 Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu görüşmelerinde, bu kurala uymamıştır. Başbakan’ın konuşması TBMM’de deyim yerindeyse adeta bir yalan rüzgarı estirmiştir.
Başbakan’ın yanlışlarını göstermek ve milletimizin dikkatine gerçekleri sunmak Ana Muhalefet partisi olmanın bir gereğidir.
Bu çerçevede:
Yanlış 1: “ Ak Parti iktidarı öylesine bir siyasi basiret ve liderlik gösterdi ki 1990’lı yıllarda genişleyen dünya ekonomisi karşısında daralan Türk ekonomisinin yerini küresel krize rağmen büyüyen Türkiye ekonomisi aldı.”
Gerçek 1: AKP TÜRKİYE’Yİ DURGUNLUK SARMALINA SOKTU
Başbakan’ın eleştirdiği 1990-1999 döneminde dünya ekonomisi her yıl ortalama % 3,1 büyürken, Türkiye ekonomisi her yıl ortalama % 3,9 büyümüştür.
Buna karşın küresel krizin başladığı 2008 ile 2014 yılları arasında dünya ekonomisi ortalama % 3,2 büyürken, Türkiye ekonomisi de % 3,2 büyüyebilmiştir. Kaldı ki küresel krizin merkezinde olan ABD ekonomisi 2009’da % 2,8 daralırken; Türkiye ekonomisi aynı yıl % 4,8 daralmıştır.
Rakamlar AKP’nin küresel kriz esnasından ve sonrasında siyasi basiretini değil, olsa olsa beceriksizliğini ortaya koymaktadır. Ayrıca, AKP’nin son 7 yıllık performansı ekonomiyi ciddi bir durgunluk sarmalına sokmuştur.
Yanlış 2: “Ve ekonomimizi-ki burada sadece Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak değil, G20 Dönem Başkanı olarak konuşuyorum- dünya ekonomisiyle yarışır hale getireceğiz. Kılıçdaroğlu ‘Eskiden de G20 ülkeleri arasındaydık’ diyor. Biz iktidara geldiğimizde 26’ıncıydı Türkiye.”
Gerçek 2: AKP TÜRKİYE’Yİ EKONOMİDE ÜST SIRALARA TAŞIYAMADI
G-20 dönem başkanı olmakla övünen Başbakan, G-20’nin 1999’da kurulduğundan haberdar değildir. Türkiye 1999’da, 57. Hükümet döneminde, G-20’nin üyesi olmuştur. AKP, siyasette bir cenin bile değilken Türkiye G-20’nin üyesi olmuştur. Yine Başbakan Türkiye ekonomisinin 2002’de kaçıncı sırada olduğu konusunda da Meclis Genel Kurulunu yanıltmaya çalışmıştır.
AKP, 2002’de iktidara geldiğinde, Türkiye ekonomisi Satın Alma Gücü Paritesiyle (SAGP ile) dünyanın en büyük 17’inci, cari dolar kuruyla ise 21’inci en büyük ekonomisidir. Aynı Türkiye SAGP ile 1987’de dünyanın en büyük 14’üncü, G-20 üyesi olduğu 1999’da ise 16’ıncı büyük ekonomisidir. Türkiye 2014’te de dünyanın en büyük 17’inci ekonomisi konumunda kalmıştır. Dolayısıyla Türkiye ekonomisi, AKP göreve geldiğinden bu yana dünya liginde halen aynı sıradadır. Hükümet, Türkiye’yi daha üst sıralara taşıyamamıştır.
Yanlış 3: “…yine sorduğunuz sorulardan biri tarım alanında. ‘İki Trakya arazisi tarım dışına çıktı’ dedi. Nasıl hesap etti, nerede buldu Trakya’yı, nereye yerleştirdi de bunu hesap etti, bilemiyorum. Yani bu matematik, coğrafya bilgisi ama 1961-2002’de, kırk bir yılda 450 bin hektar toplulaştırma yapıldı yani verimli tarım için…”
Gerçek 3: HÜKÜMETİNİN ÜRETTİĞİ VERİLERDEN BİHABER
AKP iktidara geldiğinde, TÜİK rakamlarına göre, Türkiye’de 23 milyon 905 bin hektar çiftçilerimiz tarafından işleniyordu. 2013’de toplam işlenen tarım alanı 20 milyon 579 bin hektara düştü. AKP elinde geçen 11 yılda 3 milyon 326 bin hektar tarım alanı üretimden çekildi. Diğer bir ifadeyle 33 bin 260 km2’lik bir alan tarım yapılmaz hale geldi. Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illerinden oluşan TR21 Trakya bölgesinin yüzölçümü ise 18 bin 762 km2’dir. Dolayısıyla, son 11 yılda tarımdan çekilen toplam alan Trakya’nın yüzölçümünün 1,8 katıdır. Dolayısıyla, Başbakan ekilemez hale gelen tarımsal alanları konuşmak yerine toplulaştırılan arazileri anlatmıştır. Tarımda yitirilen alandan da bihaber görünmektedir.
Başbakan derhal Bakanlıklardan aldığı brifingleri hızlandırmalı, Türkiye’yi ve bu ülkenin gerçeklerini hızla öğrenmelidir. Türkiye’nin stajyer Başbakanlarla yönetilecek ne zamanı ne de imkanı vardır.
Kamuoyunu saygıyla bilgilendiririm.