AKP İÇİN DENİZ BİTTİ, BAŞBAKAN’IN ŞİFRESİNİ MİLLET ÇÖZDÜ(17 TEMMUZ 2013)
-Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, kredi kartı kullanan vatandaşı suçlayan, vatandaşı kredi kartı cambazı olmaya zorlayan Başbakan’ın kendisi iktidarda değilmiş gibi sorumluluktan kurtulmaya çalıştığını belirterek, “Artık deniz bitti. Başbakan’ın şifresini millet çözdü” dedi.
ANKARA – Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, yaptığı yazılı açıklamada, ekonominin çarklarını 10,5 yıldır sıcak para ve borçla döndüren, vatandaşın geliri ile umudu arasındaki farkı borçla kapatan Başbakan’ın şimdi vatandaşı suçlamaya başladığını ifade etti. Başbakan’ın, “Kredi kartı kullanma, borçlanma, ayağını yorganına göre uzat” dediğini hatırlatan Öztrak, sıcak paracıları abad eden Başbakan’ın, sanki kendisi on yıldır iktidarda değilmiş, ana muhalefet lideriymiş gibi konuşarak sorumluluktan sıyrılmaya çalıştığını belirtti. Benzin fiyatlarının 5 liraya yükselmesini de değerlendiren Öztrak, açıklamasında şunları kaydetti:
-FAİZ LOBİSİNİ NİHAYET AÇIKLADI-
Başbakan; Gezi Parkı olaylarında işaret ettiği, piyasaları sallayan, borsanın % 23 çakılmasına, faizlerin ikiye katlanmasına, dolar kurunun 2 TL’lere yaklaşmasına neden olan faiz lobisini nihayet açıkladı. Geçtiğimiz yıl bu ülkeye gelen her dolara yüzde 63 kazanç sağlayan Başbakan’a göre faiz lobisi, , ‘faiz dışı gelirlerle’ abad olanlarmış.
-BENZİN POMPALARI VERGİ DAİRESİNE DÖNDÜ-
Benzinin litre fiyatı 1,76 TL’lerden AKP elinde 3 kat artarak bugün 5 TL’ye gelmiş ve yeni bir rekor daha kırmıştır. Bunun sorumlusu vergi alanında reformları yapmayarak vergiyi fakir fukaraya yükleyen, benzin pompalarını vergi dairesine dönüştürerek vatandaşına dünyanın en pahalı benzinini satan Başbakandır. Ancak Başbakan sorumluluğunu yok sayıyor, vatandaşı suçlayarak kredi kartı kullanma, ayağını yorganına göre uzat diyor.
-YAŞANANLARIN SORUMLUSU KREDİ KARTI KULLANAN VATANDAŞ DEĞİL-
CHP “tarım ve sanayi dedikçe” AVM ve Rezidans diyen; CHP “üretim” dedikçe, borç yiğidin kamçısıdır diyen Başbakan, sorumluluğu şimdi kredi kartı alan fakir, fukaranın omuzuna bırakıyor. Bugün ülkenin başında; kısa vadeli dış borçları 7,5 kat artırarak 123 milyar dolara çıkaran, devletin iç borcunu 2,5 kat artırarak 233 milyar dolara yükselten, Türkiye’nin dış borcunu 2,7 kat artırarak 350 milyar dolara çıkaran, on yılda kişi başına düşen dış boru 1.963 dolardan, 4 bin 615 dolara yükselten, vatandaşın bankalara borcunun 45 kat artırarak 295 milyar TL’ye sıçratan, ülkenin döviz açık pozisyonunu 5 kat artırarak 450 milyar dolara çıkaran, sonra da 20 milyar dolarlık IMF borcunu ödemekle övünen bir Başbakan var. Bugün yaşanan sıkıntıların sorumlusu ay sonunu getirmekte zorlanan fakir, fukara vatandaşlarımızın kredi kartları değil, her alanda yönetme kabiliyetini yitiren AKP hükümeti, Başbakan ve ekonomi yönetimidir.
-BAŞBAKAN YARDIMCISININ KİBRİ BAŞBAKANIYLA YARIŞIYOR-
Başbakanın her şeyi ben bilirim diyen kibrinin neden olduğu kırılganlıkları söylemeye cesaret edemeyen Başbakan Yardımcısı ise şimdi çıkmış son dönemde ekonomide yaşanan dalgaların nedenini dışarıdaki gelişmelere bağlıyor. Ekonomide son 1,5 aydır yaşanan çalkantılarda kayıplara karışan, Başbakan Yardımcısı şimdi ‘Hafta sonu yapılan ekonomi toplantısını benim isteğim üzerine Başbakan yaptı, G-20’ye nasıl davranacağını ben söyledim’ diyerek pirim toplamaya çalışıyor. Anlaşılan Başbakan ile beraber Başbakan Yardımcısının kibri de at başı gitmeye başladı. Sayın Başbakan Yardımcısı şu temel soruları yanıtlamalıdır. Dışarıdaki gelişmeler benimle aynı ligde olan ekonomilerde bir metre boyunda dalga yaratırken bizde neden dalga boyu üç metreye çıkmıştır? Neden başta OECD, IMF ve Uluslararası Finans Enstitüsü olmak üzere birçok finans kuruluşu küresel finans rüzgârının durması halinde bundan en fazla etkilenecek ekonomi Türkiye olacaktır demektedir? Biz, ‘Bu politikalar ekonomide risk yaratır’ dediğimizde, ‘Paradigmalar değişti’ diye cevap veren Bakan acaba kimdir?
-KRİZ YÖNETİMİNİ BİLMEDİKLERİ ORTAYA ÇIKTI, AKP İÇİN ARTIK DENİZ BİTTİ-
Artık gerçekler ortaya çıkmıştır. Bu iktidar benimsediği paradigmalarla ekonomideki kırılganlıkları artırırken son dönemdeki gelişmeler hükümetin kriz yönetimini bilmediğini ortaya koymuştur. İktidara ilk geldiğinde tüm dünyaya güven veren bir programı kucağında bulan, bu programın sağladığı güven ve olağanüstü elverişli küresel iklime sığınarak yıllarca durumu idare eden bu Hükümettir. Sıcak para ile yelkenleri şişiren ve 2009’da karşılaştığı ilk krizde ekonomiyi yüzde 4,8 yere çakan da bu iktidardır. Bugün de aynı iktidar sıcak para rüzgârının kesilmesi ile yaşanan dalgalanma karşısında şaşkınlık içindedir. Bu şaşkınlık ile çareyi millete ayar vermekte, milleti ayrıştırmakta, ötekileştirmede arayan Başbakanın tel tel dökülen iktidarının şifresini artık millet çözmüştür. Deniz AKP için artık bitmiştir.”