FAİZ ARTIRIMININ FATURASI MİLLETE ÇIKACAK
ANKARA – 29 Ocak 2014 – Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, Merkez Bankası’nın faiz artırım kararının millete “daha düşük büyüme”, “daha az yatırım” ve “daha büyük işsizlik” olarak fatura edileceğini belirterek, “Bu büyüklükte faiz artışının tek bir sorumlusu vardır. O da Başbakan ve Hükümetidir. Hükümet devlet krizini derinleştirirse, saydamlıktan ve hesap vermekten kaçmaya devam ederse korkarım ki bu faiz artışı da yetmeyecek; millete ödetilen bedel de boşa gidecektir” dedi.
Öztrak, Ukrayna Başbakanı Mikola Azarov’un “Kendimi değil ekonomiyi düşünüyorum” diyerek istifa ettiğini hatırlatarak, “Başbakan artık kendisini değil, ülkesini düşünmelidir. Ne yapması gerektiğini öğrenmek istiyorsa Ukrayna’daki meslektaşına bakması yeterli olacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Genel Başkan Yardımcısı Öztrak yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti:
-FAİZ KARARI EKONOMİNİN BAŞARISIZ YÖNETİLDİĞİNİ GÖSTERİYOR
Başbakan’dan ‘tebrik’ bekleyerek faiz silahını 10 gün öncesine kadar ağzına alamayan, döviz kurunu rezerv eriterek tutmaya çalışan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün gece yarısı olağanüstü boyutta faiz artırmak zorunda kaldı. Politika faizi % 4,5’den; % 10’a çekildi. Yani politika faizinde % 100’den fazla artış yapıldı. Gece yarısında % 100’den fazla faiz artışı yapmak zorunda kalan bir ekonomi iyi yönetilen bir ekonomi değildir.
-FATURA YİNE MİLLETE
11 yıldır sıcak paraya yaslanarak ekonomiyi şişiren, Türkiye’nin eriyen rekabet gücüne ve iç tasarruflarına kayıtsız kalan AKP iktidarı, beceriksizliğinin faturasını yine milletimize fatura etti. Türkiye’de kurumların itibarını yok eden, muhatap olduğu yolsuzluk ve rüşvet suçlamaları karşısında bir devlet krizi çıkaran, ekonomiye ve faize ideolojik bakan Başbakan bugün milletin ödeyeceği faiz yükünü kat be kat artırdı. AKP iktidarı ve Başbakan’ın kötü yönetiminin bedeli faizlerde % 100’den fazla artış oldu. Bu faiz artırımının faturası önce Türkiye’nin en büyük borçlusu olan devlete çıkacaktır. Hazine’nin üstüne binecek faiz yükü vergilerle vatandaşın sırtına aktarılacaktır. Aynı zamanda bu olağanüstü faiz artışı, “daha az yatırım”, “daha düşük büyüme” ve “daha büyük işsizlik” olarak da millete fatura edilecektir.
-BAŞBAKAN VE HÜKÜMETİ EN BÜYÜK FAİZ LOBİSİ
Faiz lobisinin kim olduğu artık görülmüştür. Para politikasına ideolojik bakan, kibirli söylemiyle toplumu geren, ekonomiyi istikrarsızlaştıran ve sıcak paraya bağımlı hale getiren Başbakan ve hükümeti bu ülkedeki en büyük faiz lobisidir. Başbakan benim yetkim yok, ben istemedim TCMB bağımsız, faizi onlar artırdı, sorumlu onlar diyerek sorumluluktan kurtulamaz. Bu büyüklükte faiz artışının tek bir sorumlusu vardır. O da Başbakan ve Hükümetidir.
-YATIRIMCILAR GÖRMEZDEN GELMEZ
Küresel sermayenin gelişen ve yükselen ekonomilere dönük iştahındaki azalma bizim gibi ülkelerin çekici yönlerini geliştirmeleri gereğini ortaya çıkarmaktadır. Bu çerçevede cari açığın ve kamu maliyesinin iyi yönetilmesi, rekabet gücünü artıracak reformların gerçekleştirilmesi, saydamlık, hesap verebilirlik, gerçekten bağımsız Merkez Bankası ve kurullar, güçlü bir hukuk devleti, kuvvetler ayrılığı, gelişen bir demokrasi, hükümetlerin sosyal tansiyonu düşürme becerisi tüm yatırımcıları ve yatırımları çekecek faktörler olacaktır. Çatlayan AKP koalisyonu ve ortaya saçılan yolsuzluk ve rüşvet pisliğinin üstünün hukuk devletini tepeleyerek, bağımsız bir soruşturmaya izin vermeyerek örtme gayretleri, değişen küresel iklimde yatırımcılar tarafından görmezden gelinmez.
-BAŞBAKAN UKRAYNA’DAKİ MESLEKTAŞINDAN ÖRNEK ALSIN
Hükümet devlet krizini derinleştirirse, saydamlıktan ve hesap vermekten kaçmaya devam ederse korkarım ki bu faiz artışı da yetmeyecek; millete ödetilen bedel de boşa gidecektir. Başbakan artık kendisini değil, ülkesini düşünmelidir. Ne yapması gerektiğini öğrenmek istiyorsa Ukrayna’daki meslektaşına bakması yeterli olacaktır.