Hükümet geçen yıl emanete aldığı parayı harcıyor
CHP’li Öztrak, Hükümetin geçen yıl aralık ayında emanet hesabına alınarak tahakkuk ettirdiği parayı bu yıl hızla harcamaya devam ettiğini, bu harcamaların 2024’ün bütçe açığı içinde görünmediğini belirterek, “Tabelada yazan bütçe açığı 1 trilyon 260 milyar TL, bütçe açığının ekonomiye gerçek etkisini gösteren nakit açığı ise (emanet ve avans hesapları dahil) 1 trilyon 719 milyar lira. Bu yıl yaptığı nakdi harcamanın üçte birini bütçe açığının içinde göstermeyen Hükümet, ‘Bütçe açığını azaltarak dezenflasyon sürecini destekliyoruz’ diye caka satıyor. Ekonomi yönetimi gerçeklerden ve Hükümetlerinin yaptığı hataların sorumluluğundan kaçabilir… Ama sorumluluktan kaçmanın sonuçlarından kaçamaz” dedi.
CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak Ekim ayı bütçe nakit açığı ve bütçe açığı verilerini sosyal medya hesabı X üzerinden yaptığı açıklamayla değerlendirdi. Öztrak açıklamasında şunları belirtti:
HÜKÜMET GEÇEN YIL EMANETE ALDIĞI PARAYI KULLANIYOR, BÜTÇE AÇIĞINI DÜŞÜK GÖSTERİYOR
Hükümet, geçen yılın son ayında emanete aldığı 731 milyar lirayı hızla harcıyor. 2024’ün ilk 10 ayında bu hesaptan yapılan ama bütçe açığına yansımayan harcama 468 milyar TL’ye ulaştı. Ekim ayı itibariyle; tabelada yazan bütçe açığı 1 trilyon 260 milyar TL, bütçe açığının ekonomiye gerçek etkisini gösteren nakit açığı ise (emanet ve avans hesapları dahil) 1 trilyon 719 milyar lira. Bu yıl yaptığı nakdi harcamanın üçte birini bütçe açığının içinde göstermeyen Hükümet, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda “Bütçe açığını azaltarak dezenflasyon sürecini destekliyoruz” diye caka satıyor.
HÜKÜMET GERÇEKLERDEN VE SORUMLULUKTAN KAÇSA DA SONUÇLARINDAN KAÇAMAZ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı açıklamaları hatırlatan Öztrak, açıklamasının devamında şunları ifade etti:
Hazine ve Maliye Bakanı, “Enflasyon için verdiğimiz rakamlar yüzde 70 olasılıklı tahminlerdir, varsayımlardır” diye laf çevirebilir. İşine geldiğinde “Faiz harcamalarını piyasa belirliyor, deprem harcamaları da öngörülemezdi” deyip bütçe giderlerinden düşerek, kendine göre hesaplarla Hükümetini savunabilir. İşine geldiğinde, kanun emretmesine rağmen vermedikleri tarımsal destekler için “Ama kredilere de sübvansiyon verdik, ama vergisel destekler de verdik” diye hesabı şişirebilir. Nakit açığı ile bütçe açığı arasında bugüne kadar görülmemiş biçimde oluşan farkla ilgili sorulara sessiz kalabilir. Hatta “geriye bakmayı sevmiyorum” diyerek, gerçeklerden ve Hükümetlerinin yaptığı hataların sorumluluğundan kaçabilir… Ama sorumluluktan kaçmanın sonuçlarından kaçamaz.