MODERN KÖLELİK DÜZENİNİN FATURASINI BU SEFER DE 10 CANIMIZLA ÖDEDİK
ANKARA – CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, “Acımasızca çevrilen sömürü çarklarının, modern kölelik düzenin faturasını milletimiz, Soma’da yerin dibindeki maden ocaklarında 301 canla, İstanbul göklerindeki Rezidans inşaatında 10 canla ödedi” dedi.
Öztrak, İstanbul’da bir projenin inşaatında 10 işçimizin yaşamını kaybetmesi ile ilgili yazılı basın açıklamasında şunları belirtti:
“12 yıldır bu ülkede acımasız bir büyüme modeli uygulanıyor. Üretmeden tüketmek, kazanmadan harcamak 12 yılın ekonomik düsturu oldu. Vatandaşlarımızın umudu ile maaşı arasındaki fark kredi kartı borcu ile kapatılır hale geldi. İşçiyi borca batırıp AVM ve Rezidans inşaatlarına, madenlere, zimmetleyen sömürü düzeni, artık makyaj tutmaz hale geldi.
Son 12 yılda Türkiye’deki AVM sayısı 53’den 333’e çıktı. İstanbul’daki AVM sayısı Londra, Paris ve Berlin’deki AVM’lerin toplam sayısına ulaştı. Ormanlarımız, tarihimiz ve kültürümüz yağmalandı, şehirlerimizi gökdelenlerle doldu. Sadece İstanbul’daki gökdelenlerin sayısı 324’e çıktı. Bu AVM ve gökdelenler, işçilerimizin canı ve kanı üzerinden yükseldi.
Bu yıl, acımasızca çevrilen sömürü çarklarının, modern kölelik düzenin faturasını milletimiz, Soma’da yerin dibindeki maden ocaklarında 301 canla, İstanbul göklerinde Rezidans inşaatında 10 canla ödedi. Bu yılın ilk sekiz ayında inşaatlarda yaşamını yitiren işçilerimizin sayısı 237’ye ulaştı.
“İş cinayetleri”nin adı “iş kazası” oldu. Adam sendeciliğin, köşe dönmeciliğin neden olduğu iş cinayetleri, işin fıtratına bağlandı veya sektörel vaka olarak değerlendirildi. İşte bu zihniyet nedeniyle, Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü oldu.
Çelik ve beton yığınlarını, kömür damarlarını “kâr damarı” haline getiren bu sömürü düzeninde, devletin “ar damarı” çatladı. Bu iktidar devleti sömürü düzeninin işbirlikçisi yaptı. Devlet kömür madenlerinde rödovansla, şehir merkezlerinde ise TOKİ eliyle rantın ve sömürünün önünü açtı.
İstanbul’da hafta sonu yaşanan facianın sorumlusu çakılan asansör değildir. Esas sorumlu, çakılan bu çarpık düzen ve ona kol kanat geren, işbirlikçiliğine soyunan siyasi felsefe ve onun iktidarıdır. Maliyeti düşürüp, karı ve rantı artırmak için tüm düzenleyici ve denetleyici kuralları gevşeten, kamu ihale mevzuatında 113 kez değişiklik yapan, özerk kurumları vesayet altına alan AKP iktidarı, kurban edilen işçilerimizi “şehit” ilan ederek sorumluluktan kurtulamaz.
Soma’daki facianın ardından 118 gün geçmesine rağmen, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Madenlerde Sağlık ve Güvenlik Hakkındaki 176 sayılı sözleşmesini imzalamayan, maden şehitlerimize söz verilen hakları TBMM’de bekleten bu hakları vergi kaçakçılarının kasa affına kılıf yapan AKP iktidarıdır. Şimdi aynı iktidar rezidansta kurban edilen 10 işçimizin ardından ILO’nun 167 sayılı İnşaatlarda Sağlık ve Güvenlik Hakkındaki Sözleşmesini hatırlamaktadır.
Sorun zihniyettir, sistemdir ve bunu getiren siyasi kadrolardır. Bu zihniyet ve onun işbirlikçisi kadrolar değişmeden bu acıların son bulması mümkün değildir. Cumhuriyet Halk Partisi, ülkemizde bu acıların bir daha yaşanmaması için gereken her mücadeleyi vermektedir ve verecektir. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında bu güzel topraklarda “vicdanlı büyüme” modeline geçilecektir. Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında ar damarı, kâr damarı olmaktan çıkacak; iş ve işçi güvenliği en öncelikli politikamız olacaktır”.