PATİNAJ BİTTİ, EKONOMİ ARTIK GERİ KAYIYOR
TBMM – CHP’li Öztrak, Türkiye’nin üçüncü çeyrekte daralma riskiyle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, “Sanayi üretimi üçüncü üç ayda yüzde 3,2 daraldı. Tarımdan iyi bir katkı gelmezse 27 çeyrek sonra ekonomi ilk kez daralacak” diye konuştu.
Uzun süredir patinaj yapan ekonomide artık geriye gidişin başladığı uyarısında bulunan Öztrak, “Araba artık geri kayıyor. Vatandaşın geliri önce 10 bin dolarlardan 9 bin dolarlara indi, maalesef, şimdi, 8 bin dolarlara düşmesi riski ufukta belirdi” değerlendirmesinde bulundu.
TBMM’de görüşülen Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Tasarısı üzerine söz alan CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, Hükümetin son yıllarda bütçe kanunlarıyla Meclis’e ait olan bütçe hakkını gasbettiğini, bir taraftan da bu kanun aracılığıyla bütçeyle ilgisi olmayan birtakım yasal düzenlemeleri gerçekleştirdiğini ifade etti. Hükümet’in bu düzenlemeyle, daha önce Anaysa Mahkemesi tarafından iptal edilen bazı hükümleri tekrar TBMM’ye getirdiğini ifade eden Öztrak, tasarının birbiriyle alakasız alanlarda düzenlemeler içeren bir mini torba yasa halinde düzenlenmesini de eleştirdi. Öztrak özetle şunları söyledi:
TİTANİK BATARKEN ÇALAN ORKESTRA GİBİ
On dört yılın birikmiş sorunlarıyla kırılganlaşan ekonomide fay hatları artık çatırdıyor, iktidar ise Titanic batarken çalmaya devam eden orkestra gibi. Bakanlar Kurulunda sorumluluk ve ciddiyetle konuşan birkaç isim dışında kimse kalmadı.
27 ÇEYREK SONRA EKONOMİ DARALACAK
Ekonomi büyümekte zorlanıyor. 2016’nın 2’nci üç aylık döneminde ekonomide belirginleşen yavaşlama eğilimi işbirlikçi yobazların darbe girişiminin de etkisiyle 3’üncü çeyrekte daralmaya dönüşme olasılığıyla karşı karşıya. Sanayi üretimi 3’üncü üç ayda yüzde 3,2 daraldı. Tarımdan iyi bir katkı gelmezse 27 çeyrek sonra ekonomi ilk kez daralacak.
PATİNAJ BİTTİ, GERİ KAYIYOR
Ekonomi zaten uzunca bir süredir patinaj yapıyordu ancak araba şimdi geri kayıyor. Vatandaşın geliri önce 10 bin dolarlardan 9 bin dolarlara indi, maalesef, şimdi, 8 bin dolarlara düşmesi riski ufukta belirdi.
FATURA MİLLETE ÇIKAR
Başbakan, ‘Dolardan bize ne; dolsa ne olur, dolmasa ne olur’ dediği günden bugüne kadar reel sektörün bilançolarındaki kur farkı zararı 41 milyar TL oldu. Böyle yönetmeye devam ederseniz bu zarar artacak, şirketler ya kapanacak ya küçülecek ya da zam yapacak. Bu zarar işsizlik olarak zam olarak milletin sırtına yüklenecek.
BAŞKANLIK İŞİ VE AŞI ARTIRACAK MI?
2015 yılının Mart ayında Sayın Cumhurbaşkanı millete Gaziantep’te ‘Verin 400 milletvekilini, bu iş huzur içinde çözülsün’ demişti. Millet 400 milletvekilini vermedi ama millette huzur da kalmadı. Milletin dertleri çığ gibi büyüyüp sahipsiz kaldı, ama iktidar başkanlık derdinden vazgeçmedi. Diyelim ki Başkanlık geldi; milletin aşı, işi artacak mı, borcu azalacak mı, terör bitecek mi, istikrar gelecek mi? Türkiye’nin şu anda en çok ihtiyaç duyduğu şey ciddiyettir. Oysa, Türkiye’de öylesine gayriciddi bir dönem yaşıyoruz ki ‘Türkiye’de her şey olabilirsiniz ama rezil olamazsınız’ sözü iktidar sahipleri tarafından haklı çıkarılıyor.
BAŞKANLIK SİSTEMİNDE DEMOKRASİNİN ÖMRÜ KISA
İstatistikler başkanlık sisteminin siyasi istikrarı sağlama konusunda parlamenter sistemden çok daha başarısız olduğunu gösteriyor. Başkanlıkla yönetilen ülkelerde demokrasi çok daha sık inkıtaya uğruyor. Başkanlıkta yirmi yıl olan demokrasi ömrü, parlamenter sistemde ortalama yetmiş bir yıla uzuyor. Milletin aş, iş ve refahın durumunu gösteren Birleşmiş Milletler İnsani Gelişmişlik Endeksi’ndeki sıralama bakımından da durum aynı. Bu ligdeki ilk 20 ülkenin sadece 2’si başkanlıkla yönetilirken, sondaki 20 ülkenin 19 tanesi başkanlık veya yarı başkanlıkla yönetiliyor. Zenginlik istiyorsak rejimin adı bellidir. Bu vatan topraklarında uzlaşmayı, birlik beraberlik içinde yaşamayı istiyorsak rejimin adı bellidir. İstikrar ve huzur istiyorsak rejimin adı yine bellidir. Bu rejimin adı, güçlendirilmiş parlamenter sistemdir.
BÖLÜNMEYE TAŞIYICI ANNELİK YAPAR
Hiç tereddüttünüz olmasın, başkanlık sistemi tartışmaları gündemde kaldıkça bu ülkenin ufkunu karartmaya devam edecektir. Bu sistem ülkenin birliğine, bütünlüğüne hizmet etmeyecek, bölünmesine ise taşıyıcı annelik yapacaktır. İmralı’daki bölücü terör örgütü başının ‘Recep Tayip Erdoğan’ın başkanlığını destekleriz’ dediğini lütfen hatırlayın. Başkanlık sisteminin sonunda gideceği yerin federasyon olduğunu o da çok iyi biliyor. Basına yansıdığı kadarıyla önerilen sistem, bugün önerdiğiniz sistem Cumhurbaşkanına ülkenin tapusunu vermeyi öngörüyor.
YAPILMASI GERKEN BELLİ
Yapılması gereken bellidir. Ekonomiyi büyütmek için, bir: Belirsizliği artıran başkanlık tartışmalarını bir yana bırakalım. Demokrasimizi, kuvvetler ayrılığını ve hukukun üstünlüğünü güçlendirecek reformlara odaklanalım. Olağanüstü Halden çıkıp olağan hale geçelim. İki: Ülkenin dünya arenasında yarışma gücünü artıracak reformları beraberce bu Meclisten geçirelim. Büyümenin nimetlerinin tüm milletimize ulaşmasını sağlayacak, geliri adil paylaştıracak, yoksulluğu babadan evlada geçen bir miras olmaktan çıkaracak, büyümenin niteliğini ve kapsayıcılığını güçlendirecek reformları yapalım. Yine, torunlarımızın bize emaneti olan doğamızı koruyalım. Sosyal denge ve uyumumuzu muhafaza edecek, ekonomik dengeleri bozmadan büyümenin sürdürülebilirliğini sağlayacak adımları bir an önce atalım.
Konuşmanın video kaydı için: