TÜRKİYE DÜNYA ENFLASYON LİGİNDE 15. SIRAYA ÇIKTI
CHP Sözcüsü Öztrak, açıklanan son rakamlara göre Türkiye’nin dünyada en yüksek enflasyona sahip 15. Ülke olduğunu belirtti.
Öztrak, en çok tüketilen ürünlerde, üretici enflasyonunda ve çekirdek enflasyonda görülen artışların önümüzdeki dönemde de hayat pahalılığının yüksek olacağını gösterdiğini ifade etti.
Türkiye’nin ciddi bir ekonomi programına ihtiyacının her geçen gün arttığını belirten Öztrak, “Buna karşın Saray, reform diyerek, Anayasa değişikliği diyerek topu taca atıyor. Saray, milletin boşalan cüzdanını, boş tenceresini nasıl dolduracağına odaklanmalıdır. Bunu yapamıyorsa da milletin yükünü daha fazla ağırlaştırmamalı, sandığı milletin önüne getirmelidir” değerlendirmesinde bulundu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, 2021 Ocak dönemi enflasyon rakamlarıyla ilgili yazılı açıklamasında şunları belirtti:
SON 4 YILIN EN YÜKSEĞİ
Enflasyon milletimizi ezmeye devam ediyor. Ocak ayında tüketici fiyat artışı piyasa beklentisi olan yüzde 1,42’yi aşarak yüzde 1,68 oldu. Bu, son dört yılın en yüksek Ocak ayı enflasyonu.
TÜİK’İN ENFLASYONU İLE MİLLETİN ENFLASYONU ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR
Bağımsız ekonomistlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu’nun hesaplarına göre ise Ocak ayında tüketici enflasyonu, TÜİK enflasyonunu aşarak yüzde 2,99’a ulaştı. TÜİK’in enflasyonu ile milletin ve ekonomistlerin enflasyonu arasındaki makas açılmaya devam ediyor. TÜİK’in makyajlı rakamları, emeklilerin aylıklarının, çalışanların maaş ve ücretlerinin gerçek enflasyona göre artırılmasına mani oluyor. Bu kesimleri hayat pahalılığına ezdiriyor.
YÜKSEK ENFLASYON LİGİNDE 15. SIRADAYIZ
Ocak ayında, 12 aylık tüketici enflasyonu yüzde 14,97’ye ulaştı. Bu da, son 17 ayın en yüksek yıllık enflasyonu. Bunun neticesinde Türkiye, dünyanın en yüksek enflasyonuna sahip 15 ekonomisinden biri oldu. Küresel enflasyon liginde rakiplerimiz Nijerya, Etiyopya, Haiti.
EN ÇOK TÜKETİLEN ÜRÜNLERİN FİYATINDA OLAĞANÜSTÜ ARTIŞ
2021 Ocak ayı enflasyon rakamları mutfaktaki yangının, TÜİK’in makyajlı rakamlarıyla bile saklanamadığını gösteriyor. Gıda ve alkolsüz içeceklerde 12 aylık fiyat artışı yüzde 18,1. Milletin kış aylarında en çok tükettiği ürünlerde de çok yüksek artışlar var. Son bir yılda portakalın fiyatı yüzde 67, yumurtanın fiyatı yüzde 67, mercimeğin fiyatı yüzde 59, ayçiçek yağının fiyatı yüzde 54, pırasanın fiyatı yüzde 53, mısırözü yağının fiyatı yüzde 53 artış gösterdi. TÜİK’in 415 üründen oluşan sepetinde, 211 ürünün yıllık fiyat artışı yüzde 15’in üzerinde. Yine son 12 ayda 374 ürünün fiyatı artmış. Fiyat artışlarının sepetin geneline yayılımının yüksek olması, önümüzdeki günlerde enflasyonun daha da yükseleceğine dair işaretler veriyor.
ÜRETİCİ ENFLASYONU %26’NIN ÜZERİNDE
Enflasyonun seyri açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer gelişme de üretici fiyatlarında yaşanıyor. Üretici enflasyonu, Ocak ayında yüzde 2,66 oldu. Üretici fiyatlarında 12 aylık artış ise yüzde 26,16’ya ulaştı. Ana sanayi grupları itibariyle bakıldığında, ara malı üretiminde fiyat artışı yüzde 34,1, dayanıklı tüketim malında yüzde 29,9 ve sermaye malında yüzde 28,3 olarak gerçekleşti.
ÇEKİRDEK ENFLASYON, MANŞET ENFLASYONUN ÜZERİNDE
Yine kurdan enflasyona geçişi izlemek açısından önemli olan çekirdek enflasyon göstergelerinde de durum parlak değil. “B” ve “C” çekirdek enflasyon göstergelerinde yıllık artışlar sırasıyla, yüzde 16,0 ve yüzde 15,5 ile manşet enflasyonun üzerinde seyretmeye devam ediyor. Tüm bu veriler milletimizin hayat pahalılığı altında ezilmeye devam edeceğini gösteriyor.
HAYAT PAHALILIĞI DEVAM EDECEK
Salgın döneminde gerçek işsizlerimizin sayısı 10,5 milyona ulaştı. Bir de günde 47 lirayla hayata ve işine tutunmaya çalışan, iş başı yapmadığı halde çalışıyor görünen milyonlarca emekçimiz var. Saray yönetimi, milletimizi “yüksek enflasyon” ve “yüksek faiz” arasına sıkıştırdı. Milletimiz “kırk katır mı, kırk satır mı” denerek tehdit ediliyor.
CİDDİ BİR PROGRAM GEREKİYOR, SARAY TOPU TACA ATIYOR
Dört başı mamur ciddi bir programa olan ihtiyaç, her geçen gün daha da artıyor. Ama saray, reform diyerek, Anayasa değişikliği diyerek topu taca atıyor. Saray, milletin boşalan cüzdanını, boş tenceresini nasıl dolduracağına odaklanmalıdır. Bunu yapamıyorsa da milletin yükünü daha fazla ağırlaştırmamalı, sandığı milletin önüne getirmelidir.