YUMRUK AYNI YUMRUK, EL DEĞİŞTİ(TBMM/10 MAYIS 2013)
-CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2002’de AKP iktidara geldiğinde, IMF’ye olan borç da dâhil, Türkiye’nin toplam dış borcunun 129,5 milyar dolar olduğunu, AKP iktidarıyla geçen 10 yıl sonunda dış borcun 337 milyar dolara çıktığını belirterek, Türkiye’nin daha önce IMF’ye borçlu olduğunu, şimdi ise 2,5 kat artan borçların alacaklısının JP Morgan, Citibank, Bank Of America, Deutsche Bank olduğunu söyledi. Öztrak, “Yani, Candan Erçetin’in o güzel şarkısında söylediği gibi ‘Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti; Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti’” diye konuştu.
-Öztrak, Başbakan Erdoğan’ın IMF’ye olan borcun 14 Mayıs’ta bitirileceğine ilişkin açıklamalarını da değerlendirerek, “Başbakan, 14 Mayıs’ta bundan önce AB müzakere sürecinin başlangıcında yaptığı gibi Kızılay meydanında gündüz vakti havai fişekler eşliğinde bu ödemeyi kutlarsa kimse şaşırmasın” dedi.
ANKARA – CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, 2002’de AKP iktidara geldiğinde, IMF’ye olan borç da dâhil, Türkiye’nin toplam dış borcunun 129,5 milyar dolar olduğunu, AKP iktidarıyla geçen 10 yıl sonunda dış borcun 337 milyar dolara çıktığını ifade etti. Türkiye’nin daha önce IMF’ye borçlu olduğunu, şimdi ise 2,5 kat artan borçların alacaklısının JP Morgan, Citibank, Bank Of America, Deutsche Bank olduğunu belirten Öztrak, “Yani, Candan Erçetin’in o güzel şarkısında söylediği gibi ‘Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti; Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti’” diye konuştu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, bu hafta açıklanan Mart ayına ait sanayi üretim verileriyle yılın ilk üç ayında büyümeye ilişkin önemli bir öncü gösterge netleştiğini, Mart ayında sanayi üretimi piyasa beklentilerinin oldukça altında kaldığını ifade etti. Piyasanın sanayi üretiminde yüzde 1,3 artış beklemesine karşın üretim artışının yüzde 0,2’de kaldığını ifade eden Öztrak, mevsim ve gün etkisinden arınmış üretimin bir önceki aya göre yüzde 0,9 gerilediğini belirterek, “Böylece yılın ilk üç ayında sanayi üretimi, geçen yılın aynı dönemine göre, sadece yüzde 1,3 arttı. Bu geçtiğimiz yıl aynı dönemde yüzde 3,9 olan artışın üçte biri” dedi. “Ekonomiden sorumlu Bakan IMF borsunu bitirmekten, faizlerdeki düşüşten bahsediyor ama ekonomide giderek yapışkan hale gelen yavaşlamayı ağzına almıyor” diyen Öztrak, ekonomi yönetiminin, Türkiye’nin en öncelikli sorunu haline gelen büyüme konusunu görmezden geldiğini söyledi.
-İKİNCİ ÇEYREK DE PARLAK DEĞİL
Bu yıl büyümenin 2012 yılındaki yüzde 2,2 rakamının bile altında kalma ihtimalinin bulunduğunu kaydeden Öztrak, “Yılın ilk yarısı büyük ölçüde tamamlandı. İkinci üç aya ilişkin veriler de çok parlak değil” diye konuştu. Öztrak, imalat sanayi kapasite kullanım oranındaki gerilemenin Nisan ayında yeniden hızlandığını belirterek, yılın ikinci üç ayının da iyi gitmediğini ifade etti.
-DURGUNLUK CİDDİ VE YAPIŞKAN
Türkiye’nin “çok ciddi ve yapışkan bir durgunluk” içerisine girdiğini söyleyen Öztrak, geçtiğimiz yıl büyümesi yüzde 2,2’de kalan Türkiye ekonomisinin bu yıl da benzer bir büyüme hızını yaşaması halinde vatandaşların ve ekonomideki tüm aktörlerin borç yükünün daha da ağırlaşacağı uyarısında bulundu.
-DURGUNLUK KÜÇÜK VE ORTA ÖLÇEKLİ İŞLETMELERİ VURUYOR
Öztrak, hükümetin verilerle ortaya çıkan yapışkan durgunluğu aşma yolları bulmak yerine PR ve reklam çalışmaları ile sorunları saklamaya çalıştığını belirterek, şunları söyledi:
“Yeniden büyümeye dönüş artık ülkenin en önemli önceliğidir. Biz tüm Anadolu ve Trakya’yı adım adım geziyoruz. KOBİ’lerimizin ciddi sıkıntıları var. Küresel üretim zinciri içinde kendine yer bulabilmiş büyük firmalar belki bu yapışkan durgunluğu daha hafif atlatma imkânına sahip, ancak küçük ve orta ölçekli firmalarımızın mutlak surette desteğe ihtiyacı var.”
-ŞİKAYET EDECEĞİNE SORUNU ÇÖZ
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın esnafa ve çiftçiye sürekli faiz müjdesi verdiğini, buna karşın üreticilerin bundan yararlanamadığını kaydeden Öztrak, “Başbakanın Ekonomi Bakanı da çıkıyor ‘bankalar yüzde 4 borç kapama komisyonu istiyor’ diyerek şikayet ediyor. Hükümet şikayet makamı değildir. Varsa bir sorun oturursun çözersin. Millet sizi o koltuklara sorunu çözün diye getirdi” dedi. Öztrak, birkaç gün önce Hakkari Yüksekova’dan hayvancılık yapan bir vatandaşın kendisini aradığını belirtti ve borcunu yeniden yapılandırmak isteyen vatandaşın başına gelenleri şöyle anlattı:
“Başbakan’ın Ziraat Bankası ile ilgili açıklamalarını duyunca sevinip bir şey var sanmış ve eski borçlarını daha düşük faizle yapılandırmak üzere Ziraat Bankasının yolunu tutmuş. Çiftçi Ziraat Bankasına gidince Başbakanın hesabının, Vatandaşa uymadığını hemen görmüş tabi. Çiftçinin yetiştirdiği her bir besi hayvanı için Ziraat Bankası sigorta talep etmiş; bu da yetmez iki de devlet memuru kefil isteriz demişler. Şimdi çiftçimiz, Hakkâri Yüksekova’da olsa olsa 200 memur var; biz her seferinde memur kefili nereden bulacağız diye kara kara düşünüyor.”
-AKP ESNAFI BİTİRDİ
Başbakan Erdoğan’ın esnafın ödediği faizin AKP iktidarı döneminde düştüğü yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Öztrak, faiz yüzde 50 iken borcunu ödeyemeyen esnaf sayısının 50 bin olduğunu, şimdi faizin yüzde 5’e indiğini, buna karşın borcunu ödeyemeyen esnaf sayısının 250 bini bulduğunu anlattı. “Esnaf iktidarınızda bitmiş, tükenmiş Sayın Başbakan” diyen Öztrak, bu yılın ilk üç ayında, protesto edilen senet tutarının, geçen yılın aynı dönemine göre, yüzde 35 artarak 1,8 milyar TL’ye ulaştığına dikkat çekti.
-GÜNDÜZ VAKTİ HAVA FİŞEK ATARLARSA ŞAŞIRMAYIN
Başbakan Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta IMF’ye olan borcun bitirileceği yönündeki açıklamalarını da değerlendiren Öztrak, Erdoğan’ın 2005 yılı Mayıs ayında bizzat kendisinin aldığı 10 milyar dolarlık borcun son taksitini ödeyeceğini ifade ederek, “Başbakan, 14 Mayıs’ta bundan önce AB müzakere sürecinin başlangıcında yaptığı gibi Kızılay meydanında gündüz vakti havai fişekler eşliğinde bu ödemeyi kutlarsa kimse şaşırmasın” dedi.
-HESAP BİLDİĞİNİ İDDİA EDİYOR, 1.5 MİLYAR DOLARLIK HATA YAPIYOR
Öztrak, Başbakan Erdoğan’ın AKP iktidara geldiğinde Türkiye’nin IMF’ye olan borcunun 23,5 milyar dolar olduğu yönündeki açıklamalarının da doğru olmadığını, 2002 yılsonu itibariyle IMF’ye olan borcun 23,5 milyar dolar değil 22 milyar dolar olduğunu belirterek, “Hesap bildiğini iddia eden bir Başbakan’a 1.5 milyar dolarlık hata hiç yakışmaz” diye konuştu.
-BAŞBAKAN “CAMBAZA BAK” DİYOR
Öztrak, 2002’de AKP iktidara geldiğinde, IMF’ye olan borç da dâhil, Türkiye’nin toplam dış borcunun 129,5 milyar dolar olduğunu, AKP iktidarıyla geçen 10 yıl sonunda 2012 itibariyle Türkiye’nin dış borcunun 337 milyar dolara çıktığını ifade ederek, “Sayın Başbakan kendinden önceki 42 hükümetin 56 yılda aldığı dış borcun 1.5 katını on yılda kullanacaksın, sonra da kendi imzanla aldığın IMF borcunu bitirdik diye caka satacaksın. Sayın Başbakan, borç ödemekle, yol yürümekle tükenir. Tabiî ki aldığın borcu ödeyeceksin” ifadelerini kullandı.
-DIŞ BORCUN KAMUSU ÖZELİ OLMAZ
Öztrak, hükümetin artan dış borçları “Bu borç, özel sektörün borcu” diye açıkladığını, konu dış borç olduğunda buna kamu-özel borcu diye değil ülkenin dış borcu diye bakılacağını söyledi. Hazine Müsteşarlığının internet sitesindeki ilgili tabloda tamamının “Türkiye’nin Dış Borcu” olarak görüldüğünü ifade eden Öztrak, “Kaldı ki tüm ekonomik krizlerde ve dünyanın yaşadığı son krizde de gördük ki, özel sektörün borçları bir gecede devletin borcu oluverir. Son krizde ABD’de, İngiltere’de İtalya’da, İspanya’da, Yunanistan’da özel sektörün dış borcu bir gecede devletin olmadı mı?” dedi.
-YUMRUK AYNI, EL DEĞİŞTİ
Türkiye’nin daha önce IMF’ye borçlu olduğunu, şimdi ise 2,5 kat artan borçların alacaklısının JP Morgan, Citibank, Bank Of America, Deutsche Bank olduğunu belirterek, “Yani, Candan Erçetin’in o güzel şarkısında söylediği gibi ‘Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti; Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti’” diye konuştu. Öztrak, AKP iktidara geldiğinde Türkiye’de her çocuğun bin 963 dolar borç ile dünyaya geldiğini, bu rakamın AKP’yle geçen 10 yılın sonunda 4 bin 500 dolara çıktığını anlattı. Öztrak, Başbakan’a seslenerek, “Bugün doğan her çocuk kaşını, gözünü, burnunu anne veya babasından, 2 bin 537 dolar fazladan dış borcu ise sizden alıyor” dedi.
-BELEDİYE BAŞKANI OLMUŞ AMA…
Erdoğan’ın ekonomide çarklar tıkandıkça “Ne dediğini şaşırmaya başladığını” ifade eden Öztrak, “Başbakan’ın tabiriyle ‘Devlet, tek bir Allah kuruşu vermeden’ bir takım projeleri uygulamaya koyacak. Bu ne demekse? Allah ve kuruş sözleri bizim Başbakanın fikir dünyasında yan yana gelebiliyor” ifadelerini kullandı.
İstanbul’a 3. Havalimanı projesi üzerinde gerek teknik, gerekse finansman boyutu ile ilgili ciddi kuşkular bulunduğunu kaydeden Öztrak, Erdoğan’ın “İçeriden vurulmasaydık Marmaray’ı 4 yıl önce açacaktık” sözleriyle ilgili olarak da “Sayın Başbakan İstanbul’a Belediye Başkanı olmuş ama İstanbul’un dünya kültür mirası içindeki yerini anlayamamış. Taksim’in göbeğine AVM ve Rezidans dikmeyi marifet sayan fiyatı artsın diye de 1 Mayısı biber gazına bulayan bir Başbakan’ın İstanbul’un neolitik çağa kadar uzanan geçmişinin ortaya çıkmasını birkaç çanak, çömlek diyerek küçümsemesi Başbakan açısından normal olabilir. Ama bunu bahane gösterip ‘Marmaray’da içeriden vurulduk’ demesi hiçbir vicdana sığmaz” değerlendirmesinde bulundu.
-BECERİKSİZLİĞİNİN SUÇUNU TARİHİ ESERE ATIYOR
Marmaray’da gecikmelerin elektro-mekanik sistemler ve Banliyö Modernizasyonunda yaşanan finansman sıkıntılarından kaynaklandığını, işin firmanın elinden üç yıl sonra alındığını ve başka bir ihaleye çıkıldığını anlatan Öztrak, “Yaşanan finansman sıkıntılarından kaynaklanan gecikmelerde hükümetin hiç mi sorumluluğu yoktur? Marmaray’da yaşanan gecikme tarihi eserlerden değil beceriksizlikten kaynaklanıyor” dedi.
-PROJELER BÜYÜK, FİNANSMAN SIKINTISI DA…
Öztrak, dünyadaki bol likiditeye rağmen “Yap-İşlet-Devret (YİD)” Modeli ile yapılan altyapı projelerine finansman bulunamadığını da belirttiği konuşmasında Gebze-Orhangazi-İzmir otoyolu, 3. Köprü gibi projeler için de finansman sorunlarının yaşandığını kaydetti. Öztrak, yerli bankalara binbir rica ile kurdurulan konsorsiyumlarla bu projelere finansman sağlanmaya çalışıldığını söyledi. Yaşanan finansman sıkıntıları ve borç verenlerin talepleri ile devletin bu projelere önemli garantiler verdiğine dikkat çeken Öztrak, Hazine’nin “ciddi koşullu yükümlülükler altına sokulduğunu”, ileriye dönük büyük taahhütler verildiğini ifade etti.
-GELİR ŞİRKETE, KİRA DEVLETE
İstanbul’a yapılacak 3. Havalimanı için verilen devlet garantilerine de dikkat çeken Öztrak, bu gün devletin tespit ettiği ayakbastı parasının 15 Euro olduğunu, buna karşın yolcu başına 20 Euro’luk tarifenin 25 yıllık işletme süresince ihaleyi alan firmaya taahhüt edildiğini, ayrıca firmaya “asgari yolcu sayısı garantisi” de verildiğini ve “Eğer yolcu sayısı sana garanti ettiğim sayının altına düşerse aradaki farkı ben Hazine’den öderim” denildiğini belirterek, “Yap işlet devret modelinde bu gelir şirkete bırakılıyor. Onun yerine şirket devlete kira ödüyor” dedi.
-BORÇLANMADAN FARKI YOK
Öztrak, devletin alacağı ayakbastı parasını şirkete bıraktığını ama “Cebimden tek kuruş çıkmadı” diye övündüğünü belirterek, “Allah’tan korkmak lazım. Ayıptır. 25 yıl boyunca bu memleketin kasasına girecek parayı müteahhitlere bıraktığını neden gizliyorsun? Bunun borçlanmadan hiçbir farkı yok. Borçlanmada borcu alır, işi kendin yapar, buradan elde ettiğin gelirle de borcu geri ödersin. Bu modelde ise yatırımı başkasına yaptırır, buradan elde edeceğin gelirin önemli bir kısmını belli bir süre için ona bırakır, yani gelirden vazgeçer, adamın harcamasını geri ödersin. Yapılan iş borçlanmadan farklı değildir” değerlendirmesinde bulundu.
-ATATÜRK HAVALİMANI KURBAN VERİLECEK
Diğer taraftan İstanbul’a 3. Havalimanı işini yapacak müteahhitlere “Atatürk Havalimanını kapatma” sözünün de verildiğini, böylece bu gelirden de vazgeçildiğini belirten Öztrak, firmaların işi becerememesi durumunda aldıkları borcun da devlet tarafından garantiye alındığını söyledi. Garantilerin bununla da kalmadığını, ihale koşullarına göre müteahhidin kendi cebinden yapması gereken harcamaların da, başarısızlık halinde Hazine kasasından geri ödenmesinin taahhüt edildiğini belirten Öztrak, ihalede asgari yolcu sayısına garanti verildiğini fakat bir tavan konmadığına da dikkat çekerek, “İhaleyi alan için zararın sınırlı, karın ise sınırsız olduğu, kamu yararının tamamen göz ardı edildiği, bir oyun düzeni mi kuruldu? Arkadaşlar ben tüm bu hususları içeren ve sorgulayan bir soru önergesini dün TBMM’ye verdim” dedi.